Güzellik kavramı , estetiğin, toplum biliminin , toplumsal ruhbilimin ve kültürün bir parçasıdır. Değişik çağlarda filozoflar güzelliğe farklı tanımlamalar getirmişler ve güzelliğin öznelliği vurgulamışlardır. Buna göre güzellik, bakılan ile ilgili değil asıl olarak bakış ile ilgilidir. Bir kişinin “güzel” olarak vasıflandırılması, ister şahsi görüş olsun ister toplumun ortak değer yargısı olsun sıklıkla, kişilik, zeka, ahlak, kültür, zarafet gibi iç güzelliğin ve aynı zamanda da sağlık, gençlik, cilt gibi dış güzelliğin bir birleşimine dayanır.

Güzellik ve gençlik-yaşlılık özelliklerini en belirgin olarak gösteren vücut organı derimizdir.  Derimiz ayrıca vücudumuzun yaşadığı değişiklikleri, sağlık sorunlarını da bize aktarmada kullandığı bir iletişim aracıdır.

Deri hücresi sağlam bir koruyucu örtüdür. Ölür ve deri yüzeyinden dökülür ; deri hücrelerinin yenilenme süreci 28-30 gündür. Kronolojik yaşlanmada derinin fonksiyonlarında bozulma vardır. Hücre üremesinde yavaşlama vardır, bu yavaşlama özellikle üst ve alt deri hücrelerinde görülür. Alt derideki bağ dokusu yapımcı hücre sayısı ve aktivitesinde azalma vardır, buna bağlı olarak bağ dokusu miktarında da azalma olur. Deri elastikiyetini ve kıvamını kaybeder. Üstteki boynuzsu hücreler ise su tutma ve regülasyon görevlerini yeterince yapamazlar, saç ve tırnaklarda da zayıflama olur ve uzamaları da yavaşlar. Doğal yaşlanma için değişik varsayımlar öne sürülmektedir.
Örneğin güneş ışınları (Ultraviyole) ; sert hava koşulları ; atmosfere yayılan zehirli gazlar ;serbest radikaller ; stres ; düzensiz beslenme ; düzensiz uyku ; sigara ve/ veya alkol tüketimi; ihtiyacın altında su tüketimi ayrıca cilt tipine uygun olmayan ürün uygulamaları ; cildimizi olumsuz yönde etkileyen unsurların önde gelenleridir.
Kadınlarda menopozda yaşanan hormonal değişikliklerin de yaşlanmada önemli bir yeri vardır. Menopozda bağ dokusu miktarında azalma ve deride incelme görülür.

“Güzellik” algısını oluşturan standartlar tarih boyunca dönemin özelliklerine ve beklentilerine göre, farklı kesimler tarafından yaratıldı ve kontrol edildi. Güzellik kavramı; net, keskin kalıplara sığdırılmaya çalışıldı.

Güzelliğe kültürel yaklaşımın yanısıra , hem geleneksel medyanın hem de yeni medyanın bu konuda bazı yönlendirmeleri de söz konusu. Markalar ve ünlüler, özellikle gençlere belli bir güzellik algısını dayatabiliyor.

Önemli olan kendimizle barışık olmak, kendi güzelliklerimizi görebilmek, var olan güzellikleri ön plana çıkarabilmek, sağlıklı olabilmek ve bir bütünsellik içinde sağlıklı ve güzel yaşlanabilmektir